BAŞARI VE MODELLEME (29 Eylul 1995)

Ralph Waldo Emerson başarıyı şöyle tanimliyor: BAŞARI: Çok ve sık gülmek, çocukların ve akıllı insanların sevgi ve saygısını kazanmak, içtenlikli eleştirilerin kıymetini anlamak ve kötü arkadaşların yoldan çıkarıcı girişimlerine dayanabilek, güzeli görmek, anlamak, başkalrında en iyiyi bulmak, sağlıklı bir çocuk, güzel bir bahçe ya da saygın bir sosyal dünya bırakabilmek, hatta bir kişi bile olsa birilerinin siz yaşadığınız için biraz daha rahat nefes aldığına inanmaktır.

Başarıya ulaşmanın bir diğer yolu da, amaçlarımız doğrultusunda başarıya ulaşmış kisileri odellemektir. Modelleme yapmak küçüklük değildir. Hemen hemen herkes modelleme yapar. Çocuklar konuşmayı ve yürümeyi nasıl öğrenirler? Çevrelerindekileri modelleyerek.

Amacımızın ne olduğunu ve kesin kararlılığımızı saptakdıktan sonra, gitmek istediğimiz yolda başarıya ulaşmış birini ta olarak modelleyebilirsek, bizler de o kişinin ulaştığı başarıya ulaşabiliriz. Bazı şeyleri modellemek zor olabilir. Eğer okuyabilir, düşünebilir ve de isteyebilirsek; yerzündeki en başarılı kiıileri modelleyebiliriz. Modellemede başarı, modellediğimiz her şeyi okuyarak onun inançlarını, prensiplerini günlük yaşam disiplinini diğer kişilerle iletişim tekniklerini tam olarak öğrenip, kendimize kopya edebilirsek, bizim beynimiz de o kişinin beyninin düşündüğü gibi düşünmeye başlar. Çünkü, beyine hangi yönde bilgi verirsek o yönde sonuçlar üretir. Aynı şeyleri düşünmeye başladıktan sonra, o kişinin ürettiği sonuçları sizler de üretebilirsiniz.

Eğer amacınız zengin olmak ise, Adnan Kaşıkçı nasıl zengi oldu biliyor musunuz? O, Rockefeller’ler, Morgan’lar gibi finansal açıdan başarıya ulaşmış kişiler hakkında bulabildiği her şeyi okudu, onların hayat prensiplerini, stratejilerini modelleyerek, yani kendi beynine kopya ederek zengin oldu. Japonlar da bu dünyanın en iyi modelleyicileridir. Son 30 yıldır Japon ekonomisini üst düzeye getiren, icat ve buluşlardan olmayıp var olan fikir ve ürünleri modellemeleridir. Otomonilden yarı iletkkenlere kadar bir çok şeyi alıp iyi taraflarını tutup, eksik taraflarını geliştirerek “Made in Japon” adını vererek dünya pazarlarına sürmüşlerdir. Evet, istersek bu ve buna benzer modellee ve kpyalamma işlerini bizler de yapabiliriz.

Burada yaşayan bizler için amacımız o kadar çok şey vardır ki. Yeter ki isteyelim. İyi bir anne baba mı olmmak istiyoruz? İyi bir evlat mı yetiştirmek istiyorsunuz? Akademik ve bilimsel alanda başarı mı kazanmak istiyorsunuz? Evet amacımız doğrultusunda başarıya ulaşmış kişileri bulup onları modelleyebiliriz. Yeterki o kişiyi çok iyi tanıyarak prensiplerini kendimmize kopya edelim. Diyelimki döner kebap veya take avay işinde başarılı olan biri gibi, para kazanmak istiyoruz. Bu kişi, kaçta yatıyor, kaçta kalkıyor, malzemeldrini ne zaman nereden alıyor, çalışanları ve müşterilerini nasıl davranıyor, hangi şartlarda hangi kararları alıyor gibi bilgileri iyice öğrenip beynimizin onun beyni gibi düşnmeye başladığını gördükten sonra bir iş yeri açıp, kendi yeteneklerimizi de ekleyerek mutlaka başarırız.

No comments: