TEKRAR’IN KAZANDIRDIKLARI (13 Ekim 1995)

İyi veya kötü alışkanlıkarımız, hep olumlu veya olumsuz tekrarlarımızın sonucudur. Olumlular bizleri sıkıntılarımızdan kurtarıp daha sağlıklı ve mutlu günlere doğru yollarkın, olumsuzler ise, yeni dertlere sahip olmamıza neden olabilir. Öyle zamanlar olmuştur ki, düşüncelerimizin yarattığı bir canavar ile savaşırız. Bu canavar büyüdükçe büyür ve altında ezeldiğimizi hissederiz. Düşüncelerimizle önümüze ve arkamıza birer demirden kapı koyup, hiç bir çıkış yolu olmadığını düşünerek “yo yo” gibi düşüncelerimizin koyduğu iki çıkmaz arasında gider geliriz. Bu olumsuz tekrarlardan, içimizdeki gücü kullanarak kurtulabilirz. Yeterki kullanmak isteyelim. İsterseniz aşağıdaki 5 adımı uygulayabiliriz.

1. Şu andaki durumumuzdan daha kötü durum nedir.
2. İçinde bulunduğum durum en kötüden ne kadar daha iyidir.
3. İyileştirmek için neler yapabilirim.
4. Yapabileceklerimiz var ise, hemen başlayabiliriz.
5. Durumumuzu iyileştirmek için hiç bir çözüm yok ise, bu kötü durm ile yaşamasını öğrenmemiz gerekir. Benden daha kötü durumda yaşayanlar da vardır.

Daha önceki buna benzer sıkıntılarımızı nasıl yendiğimizi düşünerek kendimize moral verebiliriz. “O dertleri yenen ben, bunalrı da yenerim, ben güçlüyüm, ben yapacağıma inanıyorum. Okyanusu geçen gölde boğulmaz” gibi olumlu düşünceleri tekrarlayarak gücümüzü toplayabilir ve demir kapıları kırabiliriz.

Bazen eşlerimiz ve çocuklarımızın kötü alışkanlıkarı için yaptığımız tekrarlar ve benzetmeler de iyi yerine kötü sonuçlar verebilir. Örneğin, çocuğumuza, “Sen tembelin birisin, yaramazsın” veya kötü olan “falancaya benziyorsun” gibi olumsuz tekrarlar, çocuğunuzun bilinçaltına yerleşir. Ben nasıl olsa tembelin biriyim, yaramazım, falancaya benzıyorum, beni böyle de kabul ediyorlar diye düşünerek, bizim tekrarladığımız kötü benzetmeler ile bütünleşebilir. Bunun yerine olumlu ve güzel davranışları tekrarlar, kötüleri içinde neden ve sonuç göstererek örneklerle anlatabilirsek, daha iyi sonuç elde edebiliriz. “Bir kişiye 40 yıl deli dersen deli olur” atasözünü hatırlayalım. Eşlerimize söyleyeceğimiz “Çok dağınıksın, sen içkicinin, kumarçinin birisin, sen çok sinirlisin” gibi olumsuz tekrarları da yapıcı olanlar ile değiştirebiliriz.

Olum düşünce ve tekrarlar, vücut organlarımızın ve sinir sistemimizin çalışmasını aktif yönde etkileyerek canlılık yaratırken, olumsuzlar ise tembellik yaratır. İzninizle olumsuz tekrarlar ile kazandığım bir hastalıktan, olumlu tekrarlar ile nasıl kurtulduğumu aktarayım. 6 yıl önce eşim ve çocuğum Türkiye’ye 3 ay için tatile gidince, yalnızlık, parasızlık, birçok kişi tarından sevilmediğim ve önümde çözülecek çok problemlerin olduğu düşüncelerini tekrar ede ede, tansiyonum yükselerek sağ yüzüm yarı felç olmuştu. Ağzım eğrilmiş, sağ gözüm kapanmıyor, konuştuğum anlaşılmıyordu. Hastanede ziyarete gelenlerin çoğu “Bu adam nasıl olsa ölecek, bari ailesini görebilse” diye düşündüklerini daha sonra anlatmışlardı. Her akşam yarım saat “Kendimin, eşim ve çocuğumun sağlığı yerinde, işim, evim, arabam, beni seven arkadaşlarım var, aç susuz değilim, görüyorum, yürüyorum, konuşabiliyorum, duyabiliyorum...” gibi olumlu düşünceleri devamlı tekrarladım. İşte bu olumlu tekrarlar, bir çok kişinin ölecek dediği birini normal adam haline getirdi. Beni tanıyanlar hastanedeki ve bugünkü halimi bilirler.

No comments: