KADERCİLİK ve BEYNİMİZİN ÇALIŞMASI (11 Kasim 1994)

Bir çoğumuz bulunduğumuz durumlar ile ilgili olarak “kaderimiz böyleymiş elden ne gelir” deyip başarısızlığı ve mutsuzluğu kadere bağlarız. Eğer kaderimiz bizi mutsuz ediyorsa, bunu beynimizin gücünü kullanarak değistirebiliriz. Onun için de beynin çalışma şekline kısacak bir göz atalım.

İnsan beyninde iki tür çalışma olur. Birincisi bilinçli bellek dediğimiz bölümde gerçekleşen, ikincisi ise bilinçaltı dediğimiz bölümde gerçekleşen, çalışmadır. Duruma göre, aklımızın %1 - %10'unu bilinci bellek, %90-99'unun ise bilinçaltı meşgul eder. Bilinci bellek uyuduğumuz zaman çalışmasını durdururken, bilinçaltı, doğumdan ölüme kadar bir salise bile durmadan çalışır. Bilinçli bellek, beş duyu organı ve bilinçaltına önceden gönderilmiş olan bilgiler ile beslenir. İyi, doğru, yanlış, güzel, çirkin gibi kararlar alır. Kendine göre doğruluğuna inandığı bilgileri de bilinçaltına aktarır. Bilinçaltı ise sadece bilinçli bellekten aldığı bilgiler ile beslenir. Karar alma hakkı yoktur. Solunum, sindirim, kalp atışı, kan dolaşımı gibi vücut çalışmalarını kontrol eder. Eğer olumlu düşüncelerle beslenmiş ise olumlu çalışır. Olumlu düşüncelerin mutluluk, neşe ve sağlığa neden gösterilmesi de bundadır. Eğer bilinçaltı olumsuz düşuncelerle beslenmiş ise, olumsuz çalişır ve bazı hastalıklara yol açmasının nedeni de bu olabilir.

Bilincli belleğin tek zayıf tarafı aynı konu üzerinde tekrar tekrar düşünüldüğünde bu düşünceleri otomatik olarak doğru kabul eder. Tekrarlanan düşünce olumlu ise hayatımız olumlu yönde etkilenir. Örneğin; “Ben bu hafta güler yüzlü olacağım” diye tekrarladğımızda belerli bir zaman sonra güler yüzlü olduğumuzu görürüz. Tersi olarak da olumsuz düşuncenin tekrarı ise hayatınızı olumsuz yönde etkiler. Örneğin; bir kişi 24 saat durmadan “Ali Veli” diye düşünsün. Ertesi gün sokaklarda “Ali Veli” diyerek dolaşmaya başlar. Bilinçaltının tek zayıf tarafı ise, telkinle yön değiştirmesidir. Örneğin; deniz yolculuğuna çıkacak birine olumsuz bir telkinde bulunulsun “Aman, çok kötü görünüyorsun, benzin sararmiş seni deniz tutacak” denildiğinde, çoğunlukla o kişiyi deniz tutar. Tersi olarak da bir kişiye olumlu telkinde bulunabilirsiniz. Örneğin; “Sen bu işi çok iyi yapıyorsun, başaracaksın” gibi olumlu telkinde bulunduğumuzda ise, o kişi yaptığı işi bir daha dikkatli yapmaya çalısarak başarılı olacaktır. Çocuklarınızda olumlu telkini deneyin, Örneğin; “Aferin kızım veya oğlum, senin daha iyisini de yapacağına inanıyorum.” gibi olumlu sözler söyleyin. Çalışığını göreceksiniz.

Böylece telkin ve tekrarlama yolu ile beynimizi eğitip istegiğimiz yönde başarılı olabiliriz. Ayrıca, bazı hastalıklarımızdan da kurtulabiliriz.

Beyin gücünü kullanarak, bir çok alanda üst düzeyde olan toplumlar ve ülkeler var. Örneğin, İsrail , çölü adam etti, hatta Türkiye’ye bile narenciye ihraç etti. İnsanoğlu aya ayak bastı, dünyayı uzaydan kontrol etmeye başladı. İkinci Dünya Savaşı sonrası taş üstünde olmayan Almanya ve Japonya, bugün dünya ekonomisini elinde tutuyor. Bütun bu başarılara ise, toplumlar, beyin gücünü aktif kullanarak ulaşmışlardır. EVET ŞİMDİ SIRA BİZDE.

Buraya bizimle birlikte aynı şartlarla gelenlerden, bayrağımızı dalgalandıran bir çok kişiye iş imkanı sağlayan başarılı iş adamlarımız da var. Bu başarılı kişilerle öğünüp gurur duyalım. Bu gibi kişilerin sayısının artmasından herkez fayda görür.



Beyin gücümüzü kullanarak kendimizi yenilleyebiliriz. EVET, BİZLER DE EN İYİSİNİ YAPABİLİRİZ. Kendimizi sevelim, güvenelim, inanalım. İyimser olalım ve başarabileceğimizi düşünelim. Bu güzel duyguları çocuklarımıza da aşılayalım.


KAYNAKLAR:

DÜŞÜNCE ATLASI - Nuvit Osmay

İNSAN MÜHENDİSLİĞİ - Nuvit Osmay

UNLIMITED POWER - Anthony Robbins (Sınırsız Güç adı altında Türkçe’ye çevirisi yapılmıştır).

THE POWER OF YOUR SUBCONSCIOUS MIND - Joseph Murphy

THE POWER OF POSITIVE THINKING - Dr Norman Vincent Peale

YOU CAN IF THINK YOU CAN - Dr Norman Vincent Peale

Haftaya görüşme dileğiyle hoşça kalın. Saygılarımla.

No comments: