ÖNSÖZ ve TEŞEKKÜR (9 Mart 2008)

1987-1988 yillarinda esim Dr. Zubeyde AKAR Acikgoz ile birlikte Sidney Avustralya da yasayan Turk toplumu ile yakin iletisimde bulunan calismalar yaptik. Bu calismalarin sonunda esim ile basbasa verip konustugumuzda su karara vardik. Bizi ekonomik acidan cok daha gerilerde olan Turkiye yetisitirmis idi. Universite mezunu yapmisti. Avustralya bizi vasifli gocmen olarak cok rahatlikla kabul etmisti. Ama Turkiye de belirli bir egitim duzeyi olmayan siradan Turk vatandaslarinin Avustralya’ya kabul etmiyorlardi. Bizi Turkiye yetistirmis ama faydayi ise Avustralya aliyordu. Kim bilir ben ve esim gibi Avustralya da ve dunyanin diger ulkelerinde ne kadar cok Turk vardir. Sonunda kendimizi Turkiye’ye karsi borclu hissettigimize karar verdik. O ulke veya insanlari icin bir seyler yapmaliydik.

Bu dizide yer alan KENDIMIZI YENILEMEK makaleleri Avustralya da yasayan Turk toplumu icin birseyler yapabil me cabalarinin bir urunudur. Bu makaleler ilk defa Ekim 1994 - Kasim 1995 tarihlerinde Sidney haftalik yayimlanan YENI VATAN gazetesinde kose yazisi olarak yer almistir. Yeni Vatan gazetesi editorlerinden Sayin SEDAT YILMAZOK'a cok teskkur ederim.

Kendimizi Yenilemek makalelerinin ozu ile ilgili bir kac soz soylemek gerekir ise...

Çevremizde: Bilgi ve yeteneklerini kullanarak parasal güçlerini arttırıp, ekonomiye katkıda bulunan kişilerin; üniversite veya dengi okulları bitirmiş kişilerin; çocukları ve diğer kişiler ile sağlıklı iletişim kurabilen kişilerin çoğalmasından hepimiz fayda görürüz..

Ekonomik olarak güçlü olan, kişi yada toplumların hataları görülmez, yada hoşgörü ile karşılanır.

Ekonomik olarak doyuma ulaşmış kişiler , çözümünü istedikleri sorunları daha çabuk çözerler. Siz hiç iki iş adamının “Sen haklısın , yok ben daha haklıyım” diye soyut konular üzerinde hararetli bir şekilde tartıştığını gördünüzmü?

Toplumumuzda, gerek meslek okulları, gerek üniversitelerden mezun olan kişilerin artması, kendi dışımızdaki dünyaya açılmamızı kolaylaştırır. Dolaysiyle, kendi içimize akıttığımız acıların , kendimizi ve yakınlarımıza verdiği zararlar azalır.

Çevresindeki değişimlere uyum sağlayıp, yaşadıkları çevre ile bütünleşebilen kişiler; daha bir güler yüzlü ve hoşgörülü olup yaşamlarında daha başarılı olurlar. Kendilerinde var olan sevgi, şefkat ve saygıyı, hiç para ve zaman harcamadan, kendi çocuklarına ve diğer kişilere daha kolay ve anlaşılır bir dil ile iletebilirler.

Gerek parasal, gerek eğitimsel, gerekse diğer kişiler ile sağlıklı iletişim kuran kişileri ve başarılarını, diğer toplum üyelerimize tanıtabilirsek, ilgili yönde başarılı olan kişi sayısı artar. Bu düşünceden haraket ederek, Sidney’de, ilk defa, eşimle birlikte, 1996 yılında, üniversiteye giren öğrencilerimizi ödüllendirmek amacı ile bir plot çalışma yaptık. Bu çalışmaya katılan öğrencilerimiz ödüllendirildi ve toplumumuza tanıtıldı. Hazırlanan “Üniversite Öğrencileri Rehberi” de, lise de okuyan öğrencilerimize ulaştırıldı. Bu odullendirme toreni daha sonraki yillarda Sidney ve Melbourne Konsolosluklari onculugunde her yil tekrarlaniyor.

Bugün sahip olduğum kişiliğimin temellerinin atıldığı, Uzuncaburç hakında kısa bilgiler vermeden geçemedim.

Makalelerdeki, gözlemlerin çoğu Sidney’de gerçekleştiği için Sidney hakkinda kisa bilgi vermeyi uygunn gordum.

Yazılı olarak görüş bildiren; Sidney Başkonsolosumuz (1996) sayın Ferit ERGİN’e , ogretmen Sayin İrfan YİĞİT’e, arastirmaci yazar Sayin M. Emin TÖRECİ’ye, Erdoğan KARAOĞLU’na: Yazım işlerini yürüten; Kaniye TOK’a, sözlü olarak görüş ve eleştiri bildiren herkese çok çok teşekkür ederim.

Son olarak; başından sonuna kadar, her zaman yanımda olduğunu hissettiren ve gerekli düzeltmeleri yapan eşim Dr Zübeyde AKAR Açikgöz’e ve kendinden çaldığım zamanı anlayış gösteren oğlum Mehmet Can’a teşekkür ederim.

Toplumumuz da; ekonomik bağımsızlığını kazanmış kişilerin, ve eğitimsel olarak kendini yetiştirmiş kişilerin, vede kim olursa olsun herkes ile sağlıklı iletişim kurabilen kişilerin çoğalması dileğiyle.

Saygılarımla. Duran Hüseyin Açikgöz

No comments: