OLUMLU DÜŞÜNME ve OLUMLU KONUŞMANIN FAYDALARI (18 Kasim 1994)


Michael Rowland şöyle diyor:

“Yaşadığımız hayat, düşüncelerimizin bir aynasıdır”. Buradan anladığımız, dünyaya nasıl bakarsak dünya da bize öyle bakar. Eğer olumlu düşünceleri tekrarlayarak bilinçaltına yerleştirirsek, her olaya olumlu bakmak alışkanlığımız olur. Olumlu kişiliğe sahip olan kişilerin, başkalarına söyleyeceği her sözcük de olumlu olur. Başkaları da bize aynı şekilde cevap verir.

Olumlu düşünmek, insana, günlük yaşamında MUTLULUK getirir. Buna örnek olarak okuduğum bir hikayeyi sizlerle paylasmak istiyorum. Yaşlı bir bayan bitişikteki otel odasından bir haftadır aynı saatte başlayan ve iki saat süren piyano sesinden belirli ber süre sonra rahatsız olmaya başlar. Kapı ve penceleri kapatır. Kulağına pamuk tıkar. Fakat her geçen gün piyano sesi dayanılmaz hale gelir. Sonunda otel resepsiyonuna giderek problemini anlatır. “Ben bitişikte oturan bayan falanca, bir haftadır akşamlari piyano sesinden uyuyamıyorum. Bu müşterinizi başka bir odaya verebilirmisiniz?” Otel sahibi “Sizi rahatsız ettiğimiz için çok üzgünüz, o kişi, meşhur İtalyan Piyanist falanca, önümüzdeki hafta şehir tiyatrosunda konseri var. Konserde çalacağı parçaların denemesini yapıyor. Bütün odalar onun konserini dinlemek için gelenler ile dolu. Ama diğer tarafta boşalan ilk odayı onun için hazırlarız. Tekrar tekrar özür dileriz” der. Yaşlı bayan “Aaa o piyanisti ben de tanıyorum. Odasını değiştirmenize gerek yok.” Diyerek otelden ayrılır. Evine gider gitmez bütün pencereleri sonuna kadar açarak, arkadaşlarına da telefon eder ve durumu anlatır. Yaşlı bayanın evi, meşhur piyanisti dinlemek isteyenlerle dolup taşmaya başlar.

Peki, bir gün önce aynı sesi duyduğunda çok rahatsız olan bu kişi, nasıl oluyor da bu gün aynı sesi zevkle dinleyebiliyor. Evi ile otel arasındaki mesafe değişmedi? Mevsim kışdan yaza geçmedi. Değişen bir tek şey vardı, o da, olumsuz düşüncelerin yerine olumlularının gelmesi idi. Çoğumuzun önünde de bizleri mutsuz eden yığınla sorunlar olabilir. İyice incelersek mutlaka birçok sorunun çözüm yolunu buluruz. Çözüm bulunanlar ise sorun olmaktan çıkacaktır.

Olumlu düşünme, olumlu konuşma yaratır, olumlu konuşma ise HUZURLU ÇALIŞMA ORTAMI yaratır. İş yerinde amirlerinizle olan ilişkilerde onları tenkit etmeyip, daima iyi düşündüklerini ifade edebilirseniz, amirleriniz sizi korur. Bundan faydalı çıkan siz olursunuz. İş arkadaşlarınızla olan konuşmalarda giysileri, çocukları, hobileri ile ilgili güzel sözler söylersiniz, arkadaşlarınız sizi yalnız bırakmazlar. Karlı çıkan yine siz olursunuz. Olumlu düşünme, KENDİNE GÜVENEN gençlik yetiştirmemize, AİLE BİRLİĞİNİ bir arada tutmamıza yardımcı olur. İlk önce DOĞRULARI ve GÜZELLİKLERİ görebilme alışkanlığına olan anne ve babalar çoculkarı ile iletişim kurarken, tenkit ve eleştiri ile söze başlamak yerine, doğru ve güzel yapılanları takdirle söze başlar. Böyle bir diyalog ise, çocuklarımızın kendilerine güven duymasını sağlar. Ayrıca anne ve babasının her an yanında olduğunu hissettirir. Kendine güvenen kişiliğe sahip olanlar ise daima başarılı olur. Yalnız olmama duygusu ise, çocuklarımızın aileye daha çok bağlar. Çocukarımızla olan diyalogda, her evde karşılaşılabilecek bir örnekle kendimizi test edelim. Örneğin Çocuğunuz eve ödevini tamamlayıp “Baba/anne ödevimi bitirdim bakmak istermisin?” diye size getirdi 10 sorudan 8'i doğru 2'si yanlış. Siz söze nasıl başlarsınız. Önce yanlış cevaplarımı söylersiniz yoksa doğru yapılanları mı? Eğer yanlışlar ile söze başlarsanız çocuğunuzun sizden duymak istediklerini
söylememiş olursunuz. Kendine güveni azalır. Ayrıca beklediği takdire sizin yerinize kaşkalarından duyar ise, onlara inanmaya başlar ve onların arkadaşı olabilir. Olumlu düşünme, BİRLİK ve BERABERLİĞİN kurulmasına katkıda bulunur. Çoğunlukla olumlu düşünen kişiler, istenmediği sürece başkalarıni tenkit ve eleştiriden kaçınırlar. Bu da insanları birbirine yaklaştırır, güveni arttırır. Kişilerin birbirlerine daha çok sevgi ve saygı duyması sağlanır, birlikte olunur. Güçler birbirlerine karşı haklılık gösterisi yerine, daha faydalı alanlarda ayni amac icin kullanılır, bireysel ve toplumsal kalkınma hızlanır.

Olumlu düşünme, Türkiye’mizin daha İYİ TANITILMASINA ve EKONOMİSİNE de katkıda bulunur. Türkiye’deki olumlu gelişmeler ile beynini dolduran kişiler, her fırsatta ülkemizin doğal güzelliklerini ve tarihi zenginliklerini yabancılara otomatik olarak anlatır. Böylece daha çok turist Türkiye’yi ziyaret edebilir. Ülkemizi karalamak yerine övmek, her zaman bize fayda sağlar. Örneğin: Birçok yabancı basın GAP projesi için “Dünyanin en büyük sulama projesi” diye bahsediyor. Rahmi Koç, Paris’teki bir toplantıda dünyanın önde gelen ekonomik kuruluşlarından birinin başkanlığına seçiliyor. Türkiye bir çok Türk Cumhuriyetleri ile ekonomik iş birliği anlaşması imzaladı. Ülkemiz birçok ülkede bulunmayan akarsu kaynaklarına sahip. Yavaş yavaş bu kaynaklar kullanılmaya başlandı. İçerde ve dışarda birçok kalifiye düzeyde yetişmiş genç ve dinamik eleman gücü var. Bizler neden bu güzelliklerimizi ve zenginlikerimizi gururla başkalarına anlatmaylım. Ülkemizle ilgili olumlu gelişmeleri düşünmek ve gerçekleşmiş olanlarla övünmek insana ümit, güven verir.

İkinci bölümde deblirttiğimiz gibi, bir konu üzerinde devamlı düşünme, diğer bir beyin hücresini de aktifleştirir ve üzerinde düşündüğümüz konuda başarı sansımızın artacağını belirtmiştik. Üçüncü bölümde ise, bilinçli bellekte devamlı tekrarlanan düşüncelerin doğru bilgiler olarak kabul edilip bilinçaltına gönderildiğini ve bu bilgilerin dogru olarak kabul edilip bilinçaltında depolandigina ve bu depolanan bilgilerin karakter ve kişiliğimizi oluşturup hayatımızın gidiş yolunu etkileyeceğine kısaca değinmiştik. Bu bölümde ise olumlu düşüncelerin hayatımızı nasıl etkileyeceğine kısaca değindik. O halde neden biz de olumlu düşüncelere sahip bir kişi olmayalım? EVET OLABİLİRİZ. Kapının arkasına, aynaya, dolabın kapağına veya her baktığımızda görebileceğimiz yerlere, kendi anlayabileceğimiz dille, küçük cümleler yazalım ve devamlı tekrarlayarak bunları bilinçaltına yerleştirelim ve olumlu düşünceler alışkanlığınız olsun.

Örneğin: BU GÜN ÇOK GÜZEL BIR GÜN. BU SAÇ ŞEKLİ SANA ÇOK YAKIŞMIŞ. ÇOK İYİ DÜŞÜNMÜŞSÜN. GÜLMEK SANA YAKIŞIYOR. BEN BU İŞİ BAŞARACAĞIM. SİZİN TECRÜBE VE BİLGİNİZE İHTİYACIM VAR. BANA YARDIM EDEBİLİRMİSİNİZ.

KARICIĞIM EN ÇOK SEVDİĞİM YEMEKLERDEN BİRİNİ YAPMIŞSIN, ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM. BENİ DÜŞÜNDÜĞÜN İÇİN ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM. AFERİN KIZIM SANA. AFERİN OĞLUM SANA. SANA İNANIYORUM. SANA GÜVENİYORUM. SENİ SEVİYORUM. BENİ ÇOK MUTLU ETTİN vb.

Evet, olumlu düşünceleri beynimize kazıyalım. Dünyaya olumlu bakalım ki oda bize olumlu baksın. Bu bölümü de bir Çin deyişi ile kapatalım: “Gül veren ele gülün kokusu kısmen de olsa siner.”

KAYNAKLAR:

THE POWER OF POSITIVE THINKING - Dr N. V. Peale
THE SECRET OF SUCCESS - Relationships, Happiness, Wealth - Michael Domeyko Rowland.


Haftaya görüşmek üzere. Saygılarımla.

No comments: