YAPABİLDİKLERİMİZİN EN İYİSİNİ YAPMAK (23 Aralik 1995)

Başarılı olmanın ve daha çok kazanmanın diğer bir yolu da yaptığımız işin en iyisini yapabilmektir. Teknolojinin ilerlemesi ile insanların istek ve mutluluk standartları da değişmektedir. Yaptığımız işte ilgili araştırma yapmak ve yeni standartlar geliştirmek ve bu yenilikleri işimize uygulamak, kazancımızı ve başarımızı arttırır.

Bu konu ile ilgili bir gözlemimi sizlerle paylaşmak istiyorum. İşime yakın yeni açılan “FOOD HALL”da bir İtalyan “Eat or Take away” vardı. Çeşit çokluğu, kalite ve de fiyat çok uygundu. Birkaç defa öğle yemeğini orada yemiştim. Gözlediğim kadarıyla müşteri sayısı diğer dükkanlardan çok çok azdı. Çalışanlar “Yes please, can I help you” diyerek, isteklerimizi soruyorardı ama, öyle bir söyleyişleri vardı ki, sankı istek sormuyorlar da, tokat vuruyorlardı. Uzun bir aradan sonra aynı dükkana uğradığımda, yiyecek almak için ne çok adam beliyordu? İnanamadım. Yemekten sonra tebrik etmek için eskiden tanıdığım sahibi ile konuştum. Laf arsında dükkanın müşteriyi nasıl topladığını sorduğumda, “Müşterilerimin tam kaybolmaya bayladığı sırada, insan kaynakarının kullanılması konusunda bir uzmanla konuştum. Kendim de dahil, tüm çalışanlar bu konu ile ilgili seminerler gittik. Uzmanın önerilerini uyguladık. Sonuç bu “ dedi.

Buradan anladığım; bu kişi, yeni bilgi ve yöntemler öğrenerek uygulamaya koymuştu. Kendini yenilemiş ve daha çok kazanmıştı. EVET, BİZLER DE YAPABİLİRİZ.

Yaptığımız iş ne olursa olsun, ilgili konuda araştırma yaparak, yenilikleri öğrenerek ve işimizde uygulamaya koymakla daha az zamanda, daha kaliteli ve daha çok üretim yaparak başarı seviyemizi arttırabiliriz. Örneğin; bir çoğumuz tarafından bilinen ve çok önceden var olan “Neden ve Sonuç İlişkisi Yöntemi” yararlı olabilir. Her işyeri bu yöntemi uygulayarak sonuçları, nedenleri ve olası gerçekçi çözümleri bir kağıda yazarak en uygun çözümü seçebilir.

Ne satıyorsak satalım, eğer daima müşterimiz, yenisini getirmiyorsa ya da sayısı artmıyorsa, yaptığımız işin en iyisini yapıyoruz diyemeyiz.

Eğer bir işte çalışıyorsak, nedeni ne olursa olsun, işten ayrıldığımızda yerimize başka bir Türk’ü almıyorlarsa, işyerinde de yuapabildiklerimizin en iyisini yapmış sayılmayız.

Eğer hiçbir iş yapmıyorsak, mutlaka yapacak bir iş bulmamız lazım. “İşleyen Demir Işıldar” atasözünü hatırlayalım. Çalışmayan aletlerin paslandığı gibi, calışmayan vücut ve kafa da paslanır. İlave olarak, bir çok hastalıkların sahibi bile olabilirz. Bu konuda bir Hint deyişi vardır. “Eğer kendi evini yapamıyorsan, kendi evini yapan birini taş taşı.”
Haftaya görüşmek üzere. Saygılarımla.
KAYNAKLAR:
DÜŞÜNCE ATLASI . Nüvit Osmay

No comments: